Gelişen Şırnak'ın Güçlü Sesi...Şırnak Haber  

Şırnak Haber

   

Anasayfa   I   İletişim   I   Şikayet Dilek   I   Açılış sayfası yap   I    Sık kullanılanlara ekle  

   

 TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK     MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    “TEFECİLER VE TEFE TÜFE ÜZERİNE…!”EDİ BESE…!    FİNAL FARKI...  

 
   
 
        Güneydoğu
        Türkiye
        Dünya
        Politika
        Ekonomi
        Eğitim
        Spor
        Sağlık
        Bilim Teknoloji

 

 

        Çok Okunalar

  TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

 

Asker-Medya İlişkisi; Bir Daha

 

16.10.2008 10:18:31

 

 

 

Aktütün Karakolu'na yapılan kanlı saldırının üzerinden günler geçmesine rağmen hâlâ konu tartışılıyor. 17 Mehmetçik'in şehit edilmesi milletimizi derin bir üzüntüye sevk etti. Daha önce defalarca baskın yemiş bir karakol bu kadar savunmasız yakalanmamalıydı.

Yakalansa bile adeta günlerce süren çatışmadan bu kadar acı haberle çıkmamalıydı. 21 Ekim 2007'de Dağlıca Karakolu'na da hain bir saldırı yapılmış, benzeri bir infial o günlerde de yaşanmıştı. Tezkerenin Meclis'te görüşüleceği günlerden hemen önce bir karakolumuza saldırı düzenleniyorsa bunun altında çok ince bir hesap olacağını düşünmek gerekiyor. Kapalı kapılar arkasında planlar yapanlar, Ankara'daki güvenlik zirvesinden bir gün önce de Diyarbakır'da polis aracına tuzak kurarak 6 polisimizi şehit etti. Belli ki bu hain eylemler, kamuoyu oluşturmak için inceden inceye planlanmış bir senaryonun parçaları. Peki Türk medyası her zamanki meşhur tecessüsüyle meselenin farkında mı? Keşke gürül gürül 'evet' cevabını verebilseydik...

Her haberin yıldırım hızıyla pek çok kanaldan yayıldığı günümüzde medyanın 'nasıl olmuş' sorusuna verdiği cevap tabii ki çok önemli. Ancak daha önemlisi 'niçin' sorusuna aradığı karşılıktır. Niçin askerî bir karakol basılıyor? Niçin polis aracına çapraz ateş açılıyor? Ve neden şimdi? Mesela bu baskınların DTP'nin kapatma davasıyla irtibatı var mı? Önümüzdeki sene yapılacak yerel seçimlerde Güneydoğu'daki halkın PKK'dan kopuşunu önlemeye yönelik bir çalışma yapılıyor mu? Güneydoğu bahane edilerek demokratik reformları askıya almak isteyenler var mı? Son yıllardaki demokratik açılımlardan dolayı güç kaybedenler, olağanüstü hal uygulamasıyla devleti vatandaşla karşı karşıya mı getirmek istiyor?.. Yüzlerce soru yöneltilebilir ve bu tip sorular analiz edilmeden yapılan bütün yayınlar gizli örgütlerin dümen suyuna girmek anlamına gelebilir. Farkında bile olamazsınız. Öyleydi böyleydi derken girilen gergin hava, sizi alır bambaşka vadilere sürükler. Sosyal barışın bağrına atom bombası gibi yerleştirilenler, belli ki sizden aşırı bir tepki bekliyor. 30 senelik bir mücadele ortaya çıkardı ki basit bir 'şaki ayaklanması'yla karşı karşıya değiliz. Hem yurtiçinde hem uluslararası arenada destekçisi var, işbirlikçisi var, karşıymış gibi görünüp oluşturulmak istenen psikolojik harbin aktörü haline gelenler var...

Böyle zor dönemlerde aklıselimle hareket etmek, olayların perde arkasına yönelmek, uyarıcı ve yol gösterici olmak çok önemli. Burada kullanılacak üslubun da yabana atılmaması lazım, insaf ölçülerinin de rafa kalkmaması. Aksi takdirde örgütlerin amaçları arasında yer alan panik ve korkuya alet de olabilirsiniz. Tabii ki terörle en keskin metotlarla mücadele edilecek; ama birlik ve dirliğimizi bozmadan, özgürlüklerden taviz vermeden. Bu noktada medyanın bir bölümünde sıkça görülen rahatsız edici, ayırıcı; hatta bölücü bir yaklaşımı ifade etmekte fayda görüyorum. Kalem şehvetiyle oraya buraya saldırıp ayakta kalmaya gayret eden birileri, çok daha ölçülü ve mantıklı analiz yapanları 'asker düşmanlığı' yapmakla itham ediyor. Asıl asker düşmanlığı budur. Bunların arasında müptezel ve pespaye duruşuyla lafı eveleyip geveleyenleri muhatap almamak gerekiyor; çünkü iyi niyetli değil. O yüzden 'Sana mı kaldı Mehmetçik'i savunmak' bile israf edilmiş bir kelam sayılır. Suret-i haktan görünüp meslektaşlarını yaftalayanların asıl amacının ne olduğu üzerinde kocaman bir soru işareti duruyor. Ve bunu, bu aziz millet gayet iyi biliyor.

Tuhaftır; Türk basını birilerini sorgularken bile kendi hakkında kuşkuya yol açıyor. Mesela 'golfçü paşa' diye isimlendirdikleri Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu'nun istifasını isteyen yazılar yazıldı, hatta manşetler atıldı. Sanırım bu kadar cesur ve bu kadar üst perdeden yayınlar ilk defa yapılıyor. Üstelik Doğan Medya Grubu bu kampanyayı yürütüyor. Olabilir. Demokratik bir ülkede basın en üst düzey komutanların istifasını da isteyebilir. Ancak sınır karakoluna yapılan bu feci saldırıda beş saat çatışma yaşanıyorsa sanırım istifası ilk istenecek, Hava Kuvvetleri Komutanı olmamalı. Komutanların hiçbirini tanımam, bilmem; ama meselenin düz mantığında vatandaş bu mukayeseyi yapıyor; bunu biliyorum. Saldırıdan bugüne neler söylendi, neler yazıldı; bakmak gerekiyor. 'Ödenek yetersizliği'nden bahsedildi mesela; daha sonra Genelkurmay böyle bir sıkıntının olmadığını ifade etti. İş makinelerinin karakol yapımına uygun olmadığı söylenmişti, şimdi TOKİ'nin karakol inşaatlarında aktif rol alması konuşuluyor; TOKİ Başkanı, üst perdeden muhteşem karakollar yapacağını vaat ediyor...

İşin medyaya bakan ilginç bir yanı da şu: Adamlar koskoca kuvvet komutanını istifaya davet ediyor, 'asker düşmanlığı' yapmamış oluyor; sen Diyarbakır'da polise saldırı düzenleyen hainlerin bir gün içinde yakalanmasını takdir edince adam kalkıp senin üzerine gölge düşürmeye çalışıyor. İnsaf be kardeşim! İnsan, çalıştığı gazetenin manşetine bakar önce. O manşet bizde olsaydı küçük dilini mi yutardın; yoksa mal bulmuş mağribi gibi yeni bir 'asker düşmanlığı' senaryosu mu kurgulardın? Gazeteci olmaktan daha önemlisi, adam olmak ve mutlaka insaflı olmak! Asker de bu ülkenin evladı, polis de. Her kim vatan evladını birbirinden ayırırsa gerçekten hıyanet etmiş demektir.

Terörle mücadele, akılla, mantıkla, stratejiyle yapılır. Bu amansız kavgadan muzaffer çıkmak isteyenler, katılımcı demokrasiden yana tavır almaya mecburdur. Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi her türlü çifte standardı ortadan kaldırarak topyekûn bir mücadele ruhuna davet ediyor herkesi; askeri, sivili, siyasetçiyi, medyayı... Başka türlü, terör belasından yakamızı kurtarmak mümkün değil..

 

 

        

Bu yazıya 0 adet yorum yapıldı.

 

   Diğer Yazılar                                             Yazarın Tüm Yazıları..>>

  Aktütün hadisesindeki iletişim kazaları 20.10.2008 10:44:51
  TERÖRLE BÖYLE MÜCADELE EDİLMEZ Kİ! 19.10.2008 17:58:59
  Asker-Medya İlişkisi; Bir Daha 16.10.2008 10:18:31
  İstifa etmesini bilmek 12.10.2008 15:33:55
  İşte bu! 18.9.2008 10:31:17
  Kapatılsa ne olur kapatılmasa ne olur? 26.7.2008 11:28:50
  Saygısızlığın asıl sebebi 24.5.2008 09:12:02
  Kıbrıs’ta yeni macera arayışı?!.. 2.3.2005
  Brüksel gezisi iyi bir fırsat 2.3.2005
  Geriye dönüş yok! 28.12.2004 20:28:26
        Yorumlanan Haberler

 

        Şırnak'ta Hava Durumu

CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU

 

        Yararlı Linkler

T.C.Kimlik Numarası

Emekli Sandığı İşlemleri

Vergi Kimlik No.

SSK İşlemleri

BAĞKUR İşlemleri

Resmi Gazete

 

        Site İçi Arama

 

        Ziyaretçi Sayımız

2338009

 

 
 
 
 

 

Gelişen Şırnak Haber

Adres: Atatürk Mah. Bayındırlık Eski Binası Tel-Faks :+90 486 216 58 88 Merkez / ŞIRNAK - Türkiye
© Copyright Şırnak Haber 2004 Tasarım:Faruk GÜNEŞ

Şırnak Haber